Sinir Sıkışması !
SORULAR:
1) Sinir sıkışması deyince bundan ne anlamalıyız? Ortaya çıkışı nasıl gerçekleşiyor?
Sinirleri ince bir elektrik kablosuna benzetebiliriz. Sinirlerimiz hareket etmemizi ve hissetmemizi sağlar. El ve ayak kaslarına giden bu sinirler bazı durumlarda, içerisinde seyrettikleri anatomik tünellerin mikrotravmalar gibi nedenlerle daralması sonucunda basıya uğrayabilir ve sonucunda “sinir sıkışması” meydana gelebilir.
2) Vücudumuzun daha çok hangi bölgelerinde rastlanan bir durum?
Sinir sıkışmaları vücudumuzda herhangi bir anatomik bölgede ortaya çıkabilir. En sık örnek olarak karpal tünel sendromu olarak bilinen ve el bileğinde median sinirin sıkışması ile ortaya çıkan klinik tablo görülmektedir. Daha sonra dirseğimizin dış kısmında ulnar sinirin ve dizimizin yan-dış kısmında peronel sinirin sıkışmasına ait klinik tablolar görülebilmektedir.
3) Hangi faktörler sinir sıkışması riskini artırıyor?
Şeker hastalığı, romatizmal hastalıklar, tiroid hastalıkları, menapoz, oturuş ve duruş bozuklukları, kırılan ya da yerinden kayan kemikler, hamilelik, aşırı şişmanlık (obezite), ani kilo kayıpları, tümörler, tekrarlayan yanlış hareketler (mikrotravmalar), otururken ve yatarken yapılan yanlış pozisyonlar (bilgisayar kullanma, yanlış spor, el işleri, sürekli bacak bacak üstüne atma, bağdaş kurup oturma gibi..) hastalığın görülme oranını artırır. Cisimlerin elle sıkı ve şiddetli şekilde bir tutulması, bileğin aşırı bükülmesi gibi aktiviteler benzer şekilde görülme oranlarını artırır.
4) Özellikle kadın-erkek, genç-yaşlı popülasyonda sıklığına dair farklı tablolar var mı?
Özellikle 40-60 yaşlarındaki kadınlarda, piyanistler, kuaförler, bilgisayar operatörleri, bankacılar, diş hekimleri, heykeltıraşlar, ev hanımları gibi ellerini aşırı kullanan meslek gruplarında sıklıkla izlenir.
5) Yaşam kalitemizi nasıl etkiliyor?
Etkilenen sinire göre şikayetler değişir. Şikayetler genellikle uyuşukluk, ağrı, keçeleşme ile başlar. İlerlediğinde güçsüzlük, kaslarda erime (atrofi) meydana gelebilir.
6) Tedavisi için neler yapılıyor; özellikle güncel cerrahi tedaviler neler? (Cerrahi yöntemler, hastalardaki başarı oranları, iyileşme süreleri, yatış süreleri vs)
Hafif ve orta düzeyde sinir sıkışıklarında konservatif tedavi yapılır. Bu tedavinin asıl amacı, sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmaktır (Özel bileklik kullanılması gibi). Ayrıca enflamasyon giderici ilaçlar yazılabilir veya kortizon enjeksiyonları yapılabilir. Ağrıları azaltmaya yönelik bir takım özel egzersizler önerilebilir.
Hastalar istirahat, rehabilitasyon veya diğer tedaviler ile iyileşmezse ve tetkiklerde ağır düzeyde sinir sıkışıklığı saptanmışsa cerrahi tedavi yapılması uygundur. En sık uygulanan teknik, sinir dekompresyonu denilen açık ya da endoskopik yöntemlerle uygulanan ameliyatlardır. Açık cerrahide bir kesi yapılarak sinir üzerinde bası oluşturan bantlar kesilerek sinir serbestleştirilir. Endoskopik yöntemde ise küçük bir kesi yapılarak endoskopik kamera ile bant içeriden kesilerek bası kaldırılır. Her iki yöntem de genellikle lokal anestezi eşliğinde yapılmaktadır. Ameliyat süresi yaklaşık yarım saattir. Hastaya günü birlik yatış yapılabilmektedir.
7) Tedavi edilmediğinde ya da geciktirildiğinde hasta nelerle karşılaşabilir?
Sinir basısı elde ise hasta poşet taşıma, yazı yazma, bardak tutma gibi günlük aktivitelerini yapmakta büyük güçlük çeker. Bacaklarda olan ileri derece bası sonucunda ise hasta yürüyemez, ayağını sürümeye başlayabilir. Bu da ayağının takılıp düşmesine, merdiven çıkamaması, araç kullanamaması gibi problemlere yol açar.
8) Korunmak için günlük yaşamda neler yapmalı, ne gibi egzersizler uygulamalıyız?
- Oturuş,yatış ve duruş pozisyonlarına dikkat edilmeli, vücut pozisyonlarını değiştirmeyi öğrenmelidir. Uzun süre yanlış pozisyonda kalmamalıdır
- Ev hanımları sürekli tekrarlayan bez sıkma, el işi yapma gibi zorlayıcı hareketlerden kaçınmalıdır
- Benzer şekilde sürekli klavye/fare kullananlar, bileklerini uzun süre bükülü tutmamalıdır
- Dirsekler masaya veya herhangi bir yere dayanarak çalışmamalı, uzun süre bacak bacak üstüne atma veya bağdaş kurarak oturulmamalıdır
- Ellerle çok fazla yük taşımamalı ve bükülü tutulmamalıdır
- Bağ, eklem ve kasları güçlü tutmak için düzenli olarak germe-esneme egzersizleri yapılmalıdır
- Şeker, guatr ve romatolojik hastalığı olanlar hastalıklarını kontrol altında tutmalıdırlar